HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Bu Kitapta: Önceki Başlık | Sonraki Başlık | İçindekiler |


V. Modelin İçtimâî Neticeleri Yönünden Değerlendirilmesi
Daha önceki konferansta modelin iktisâdî ve teknik neticelerini değerlendirmiştik. Şimdi ise içtimâî neticelerini değerlendirmeye tâbi tutacağız ki; bu diğerlerinden daha kapsamlı ve daha önemlidir.

i. Köy ve kır bölgesi halkını olumsuz, aldırmaz ve kaderci hâlinden olumlu ve yapıcı hale çevirmek, bunun için hazırlamak:
Kapsamlı bir kalkınmanın gerçekleşebilmesi için yalnızca sermâye yeterli olmadığından, toplumun köklü bir gelişme dönemine girmeleri, aktif bir sosyal değişme meydana gelmedikçe mümkün olmaz. Sosyal değişme ameliyesinin başarısı da, birinci derecede ve temelde, vatandaşların çoğunda kendini gösteren muayyen vasıflara sahip bir şahsiyet oluşturmaya bağlıdır.
İktisâd nazariyesi, uzun zaman - tasarruf eğitimi de dahil olmak üzere- talîm ve terbiyenin tesirlerini ve bunun iktisâdî sâha ile âlakasını ihmal etmiştir. Yakın zamana kadar aynî sermâye teşkili uğrunda yatırım, iktisâdî gelişme ameliyesinin dayandığı eksen olmuştur. Bakışlar daima kemmiyet yönünden üretim (iş) faktörüne dönük kalmıştır.
Fakat son senelerde bu nazariye değişmiştir; çünkü istatistikler, meselâ sanâyî yatırımından doğan gelişme hızına benzer yüksek gelişme hızlarına ulaşabilmek için öğretim ve eğitim harcamalarının, kamu yatırımı nevilerinden birisi olduğunu isbat etmiştir.
Kalkınmakta olan ülkelerde hükûmetler, küçük yaştan itibaren mekteplerde eğitim ve öğretim yoluyla vatandaşların davranış biçimini değiştirmeye veya en azından ona tesir etmeye çalışır. Fakat burada uygulanan metodun dikkat gerektiren bazı noktaları vardır:
Mekteplerde öğretim yoluyla uzun vâdede, vatandaşların ahlâk ve davranışlarında köklü ve müsbet tesirler icrâ etmek belki mümkün olur; fakat bu, sağlam ve kapsamlı bir öğretim programını finanse edebilecek güçlü bir iktisâdî temel ister. Bilindiği üzere kalkınmakta olan ülkelerin çoğu, bu gibi malî imkânlara sahip değildir. Ayrıca bu metod, küçükler ve çocuklardan öteye uzanamayacaktır. Büyüklere de aynı resmî programı tatbik etmek istersek, bu da uzun zaman isteyecektir...
Ayrıca bu metodun başarısı bir de, talîm ve telkini istenen ahlâk ve davranışın gelenek ve göreneklere, siyâsî ve içtimâî hedeflere... uygun yürümesine bağlıdır.
Mitscbertich: " Hepimiz biliyoruz ki öğretim metodunda en güç unsur öğretmene uymaktır" derken doğru söylemektedir.
Biz bu noktada İslâm ülkeleri ve umûmiyetle kalkınmakta olan ülkeler için, tasarruf eğitimi sâyesinde, fertlerin davranışlarına kısa zamanda ve büyük bir külfete de ihtiyaç duymadan tesir imkânı bulunduğuna kaniyiz. Çünkü tasarruf eğitimi birçok müsbet husûsîyetler ve istenen üstün nitelikler kazanmayı temin eden köklü eğitimdir.
Birçok terbiyevî neticeler doğuran tasarruf eğitiminin içerdiği adımlar veya aşamaları biraz açıklamak üzere "tasarruf ahlâkını" tahlil edelim:


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Bu Kitapta: Önceki Başlık | Sonraki Başlık | İçindekiler |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: